7 Ocak 2011 Cuma

TIMELESS


 Oldukça yaşlı bir saat tamircisi gecenin geç vakitlerinde dükkanında hala çalışmaktadır. Dükkanda yüzlerce farklı ebatlarda saat vardır. Hepsinden farklı sesler gelmektedir. Dükkanın bir köşesinde yerde eski bir şilte vardır. Şiltenin üstünde de dağınık bırakılmış bir battaniye. Bir fare cirit atmaktadır. Dışarıda giderek şiddetlenerek yağmur yağmaktadır. Saatçi tüm dikkatiyle elindeki bir cep saati üstünde çalışmaktadır. Telefon ısrarla çalmakta ama cevap vermemektedir. Birden dükkanın camı kırılır. Adam istifini bozmaz. Kılı bile kıpırdamaz. Telefon çalmaktadır hala.

Sonra deprem olur. Yaklaşık 30 saniye sürer.Saatlerin bazıları düşer, parçalanır. Duvardaki birkaç resim düşer, camları kırılır. Sokaktan insan çığlıkları gelir. Adam istifini bozmaz. Fare bile bir köşeye siner. Adamın sırtına da asılı duvar saatlerinden biri düşer. Şöyle bir kıpırdanır. Etrafına kısaca bakar. Kalkar yerdeki çerçevesi kırılmış üç çocuk ve bir kadının bir arada mutlu bir fotoğrafını alır. Döner yerine oturur.
Saatlerden bazıları hala çalışmaktadır. Tik tak… Tik tak…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder